- sıra
isim Yan yana, art arda olan şey veya kimselerin tümü, dizi"Şehir esnafı şekercisinden tutun da berberine kadar iki sıra durup kendisini alkışladılar." - S. F. Abasıyanık
- saf
isim Dizi, sıra"Bütün garsonlar saf teşkil edip selama dururlardı." - E. E. Talu
- saf
sıfat Katıksız, arı, katışıksız, halis, has"Hiçbir yerde buradakinden daha saf ve berrak sulara tesadüf etmedim." - H. S. Tanrıöver
- dizi
isim Bir iplik veya tel üzerine dizilmiş inci, boncuk vb.nin oluşturduğu bütün, sıra"İki dizi inci."
- halk
isim Aynı ülkede yaşayan, aynı kültür özelliklerine sahip olan, aynı uyruktaki insan topluluğu, folk"Türk halkı."
- halk
isim Yaratma
- kuyruk
isim Hayvanların çoğunda, gövdenin sonunda bulunan, omurganın uzantısı olan uzun ve esnek organ
- başvurmak
-e Bir işin yapılması için bir kimsenin aracılığını istemek"Fakat ben ona başvurmadan belki Hatice bana müracaat eder." - N. F. Kısakürek
- sıçankuyruğu
isim, teknik Delikleri genişletmek için kullanılan konik ve uzun bir törpü türü
- talep etmek
istemek, istekte bulunmak
- eğe
isim, anatomi Göğüs kafesini oluşturan, arkadan omurgaya, önden de göğüs kemiğine eklenen uzun, yassı ve eğri kemiklerden her biri, kaburga
- eğe
isim Maden, tahta vb.nin pürüzlerini düzeltmek için kullanılan, üzeri pürtüklü, sert, ensiz, çelik araç"Şimdi sen oradan kendine bir parça seç ve önce eğe ile düzeltmeye başla." - E. Işınsu
- saklamak
-i Elinde bulundurmak, tutmak"Sarayın sükûnu bir kederli muammayı saklar gibi ağırdı." - İ. A. Gövsa
- sıralamak
-i Birbiri ardı sıra veya yan yana koyarak sıra durumuna getirmek"İskemleleri sıralamak."
- müracaat etmek
başvurmak"Bize daha önce yapmış olduğunuz müracaatla evlenmek istediğinizi bildirmişsiniz." - Ç. Altan
- dosya
isim Aynı konu, aynı kimse, aynı işle ilgili belgeler bütünü
- törpü
isim Ağaç, kurşun, kalay vb. yumuşak metallerin kabasını almaya yarayan, dişleri uzun ve aralıklı olan eğe
- arşivlemek
-i Arşive kaldırmak, arşivde saklamak
- dosyalamak
-i Yazıları, belgeleri dosyaya koymak
- klasör
isim Yazılı kâğıtları düzenli ve sıralı bir biçimde korumak için kullanılan mukavva veya plastikten telli kap, cilbent, sıralaç
- eğelemek
-i Eğe ile düzleştirmek, aşındırmak
- törpülemek
-i Törpü ile düzeltmek"Aysel tırnaklarını törpülüyor, sırtında bornoz." - A. İlhan
- başvuru yapmak
- dosya dolabı
- dosya gözü
- dosyaya geçirmek
- eğe ile düzeltmek
- iğne eğe