- düzen
isim Belli yöntem, ilke veya yasalara göre kurulmuş olan durum, uyum, nizam, sistem"Bilhassa toprak ve silah meselelerinin bir düzene konmasını, hem de tezelden istediler." - F. Otyam
- oyun
isim Yetenek ve zekâ geliştirici, belli kuralları olan, iyi vakit geçirmeye yarayan eğlence"Tenis, tavla, dama, çelik çomak, bale oyundur."
- zaman öldürmek
boş şeylerle vakit geçirmek"Zaman geçtikçe hafifleyecek yerde, daha ziyade ağırlaşan bir vicdan azabı duyarım." - Ö. Seyfettin
- keman
isim, müzik Dört teli olan, çenenin altına dayayarak çalınan yaylı saz"Açık sarı saçlı, zayıf bir kadın keman çalıyordu." - Ö. Seyfettin
- ayarlamak
-i Bir ölçünün doğruluğunu belli bir örneğe göre düzeltmek, doğrulamak"Saati radyoya göre ayarlamak."
- değiştirmek
-i Başka bir biçime sokmak, değişikliğe uğratmak"Rüzgâr gibi çarçabuk esiş istikametlerini değiştiriyorlar, ağaç kurdu gibi renkten renge giriyorlar." - E. İ. Benice
- hile
isim Birini aldatmak, yanıltmak için yapılan düzen, dolap, oyun, ayak oyunu, alavere dalavere, desise, entrika
- dolandırıcılık
isim Dolandırıcı olma durumu, ayyarlık"Bankaları büyük mikyasta kurulan dolandırıcılık dolabı sanırdı." - Ö. Seyfettin
- keman, dolandırıcılık, üçkâğıt, keman çalmak,
- boş şeylerle vakit geçirmek. fiddle away zaman öIdürmek için meşgul olmak. fit as a fiddle zinde ve neşeli. play second fiddle ikinci derecede rol oynamak.
- keman çalmak
- sinirli sinirli parmaklarını oynatmak
- veya keman