- ateş
isim Yanıcı cisimlerin tutuşmasıyla beliren ısı ve ışık, od, nâr"Bu eller, vücuda getireceği tesirle duman ve ateş içinde, bütün bir memleketin son feryadını uyandırarak soğuyup donabilirdi." - H. S. Tanrıöver
- sıcaklık
isim Sıcak olan şeyin durumu, etkisi veya sıcak olan şeyin niteliği, hararet"Sobanın sıcaklığı."
- heyecan
isim Sevinç, korku, kızgınlık, üzüntü, kıskançlık, sevgi vb. sebeplerle ortaya çıkan güçlü ve geçici duygu durumu"Çıngırağın her çekilişinde ikisinin de heyecandan yürekleri ağızlarına geliyor." - M. Yesari
- hararet
isim Sıcaklık"İspirto tatlı bir hararetle midesini alazladı." - R. H. Karay
- telâş
Trafik ve İlk Yardım, Herhangi bir nedenle acelecilik, kaygı, tasa, endişe, şaşkınlıktan doğan karışıklık, kargaşa.
- telaş etmek
sıkıntı duyarak acele etmek, endişelenmek, telaşlanmak"Atatürk'ün gelişini göremedik ama koridordaki telaştan meseleyi anladık." - H. Taner
- humma
isim, tıp (***) Ateşli hastalık"Onun hummalar içinde yatan güzel yüzünü görünce hüzün ve rikkatinden yanaklarına akan bir iki damla yaşı tutamadı." - A. H. Çelebi
- ateş basmak
kızarmak, sıkılıp başına kan yürümek"Bu eller, vücuda getireceği tesirle duman ve ateş içinde, bütün bir memleketin son feryadını uyandırarak soğuyup donabilirdi." - H. S. Tanrıöver
- ateş humma
- ateş, heyecan, telaş
- hararetli olan
- hararetli olmak