- dış
isim Herhangi bir cisim veya alanın sınırları içinde bulunmayan yer, hariç, iç karşıtı"Hafta sonunda şehrin dışına çıkıyoruz." - A. Haşim
- yabancı
sıfat Başka bir milletten olan, başka devlet uyruğunda olan (kimse), bigâne, ecnebi"Bu toprak bizimdir, içinde yabancının işi yok." - R. E. Ünaydın
- maddi
sıfat Madde ile ilgili, maddesel, özdeksel, manevi karşıtı
- yüzeysel
sıfat Yüzey ile ilgili, sathi
- harici
İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük, Dış, dıştan, dış dünya İle ilgili.
- ecnebi
sıfat Yabancı"Ekseriya gelen ecnebiler ve Hristiyanlar teamül olarak ayrı bir yerde ve hürmeten ayakta durup ayini seyrederlerdi." - A. H. Çelebi
- zahiri
Hukuk, görünen; görünüşte
- dışsal
sıfat Dışla ilgili, dışa ilişkin, haricî
- dıştan
sıfat, felsefe Aslında olmayıp sonradan ve dışarının etkisiyle ortaya çıkan (düşünceler)
- durumlar
- dışta kalma
- dıştan gelen arızi
- gözle görülen
- algılanan dünyaya ait. externals dışta veya yüzeyde kalan olaylar
- dış dünyaya
- dış görünüş. external affairs harici iş1er. external'ity harici olma
- dış görünüşe önem verme. exter'nally harici olarak
- dış, harici, dışa ait, dıştan gelen
- dıştan gelen
- dıştan.