- doğru
sıfat Bir ucundan öbür ucuna kadar yönü değişmeyen, eğri ve çarpık karşıtı
- tam
sıfat Eksiksiz, kesintisiz"Tam iki saat yalandan tamirle uğraştım." - A. Gündüz
- kesin
sıfat Şüphe ve duraksamaya yer bırakmayan veya geri dönülmeyen, değişmez, mutlak, kati, maktu"Sevmem kesin sözleri, bir kesin söz duydum mu tersine söylemek gelir içimden." - N. Ataç
- tam tamına
zarf Bütünüyle, olduğu gibi, tamamı tamamına, tamı tamına"Tam tamına bu kelimelerle değilse de bu fikirleri anlattım." - K. Tahir
- kesin olarak
kesinlikle"Sevmem kesin sözleri, bir kesin söz duydum mu tersine söylemek gelir içimden." - N. Ataç
- dakikası dakikasına
zarf Tam olarak"Tam on ikiyi çeyrek geçe öğle yemeğini yiyor dakikası dakikasına." - N. Hikmet
- tamamen
zarf Bütün olarak, büsbütün, baştan sona"Ulaşım çileleri böylece giderilince köprüyü tamamen unutmuşlardı." - A. Kulin
- tamam
sıfat Bütün, tüm"Paranın tamamını verdim."
- tıpatıp
zarf Tastamam, eksiksiz, tamamen, her bakımdan uygun, birbirinin aynı bir biçimde, tıpkısının aynısı, aynısının tıpkısı, tıpkı tıpkısına, tıpkısı tıpkısına
- aynen
zarf Olduğu gibi, hiçbir değişiklik olmadan, aynıyla"Benimki de ne yapsın, ne gördüyse aynen sürdürüyor." - E. Şafak
- kesinlikle
zarf Kesin bir biçimde, kesin, kesin olarak, kesinkes, yüzde yüz, her hâlde, her hâlükârda, mutlak, mutlaka, katiyen, banko"Kimsenin üzerinde durmadığı birkaç ünlü kişiden birisi de kesinlikle o idi." - T. Buğra
- tam olarak
- tam, tamamen, tam anlamıyla, tam olarak, aynen