- tüm
isim Bir şeyin bütünü, tamamı, hepsi"Parasının tümünü kaybetti."
- tüm
isim Tümsek
- bütün
sıfat Eksiksiz, tam"Size bütün bir kış için kuru ot temin edecek." - N. Hikmet
- mükemmellik
isim Eksiksiz, kusursuz, tam, yetkin olma, mükemmeliyet"Bu yüzden iyi anlaşmak için araçların mükemmelliği söz konusu değildir." - İ. Özel
- tamamen
zarf Bütün olarak, büsbütün, baştan sona"Ulaşım çileleri böylece giderilince köprüyü tamamen unutmuşlardı." - A. Kulin
- bütünlük
isim Bütün olma durumu, tamamiyet"Ulusal birlik adına dış politikadaki bütünlük tam olmalıydı." - Ç. Altan
- yekparelik
isim Yekpare olma durumu
- tamamen.
- tamamlık
- bütün. in its entirety bütünü ile
- bütünlük, tümlük, tüm, bütün