- sevk
isim Gönderme, götürme"Sevk gününü, raporun ismini, uğrayacağı limanları yazdım." - R. H. Karay
- gayret
isim Çalışma, çaba, çalışma isteği"Arkadaşlarına yardımcı olmak arzu ve gayreti onu acıklı bir duruma düşürüyordu." - M. Yesari
- istek
isim Bir şeye duyulan eğilim, arzu, şevk"Yanıma yaklaşan gölge, o eski şarkıyı gerçek bir istekle tekrarlıyordu." - Ç. Altan
- heves
isim İstek, eğilim, arzu, şevk"İşin doğrusu birbirimizin özel yaşamını öğrenmeye ne vaktimiz olurdu ne de hevesimiz." - R. Mağden
- hararetli
sıfat Isısı, sıcaklığı fazla olan
- heyecan
isim Sevinç, korku, kızgınlık, üzüntü, kıskançlık, sevgi vb. sebeplerle ortaya çıkan güçlü ve geçici duygu durumu"Çıngırağın her çekilişinde ikisinin de heyecandan yürekleri ağızlarına geliyor." - M. Yesari
- ihtiras
isim Aşırı, güçlü istek"Aldım Rakofça kırlarının hür havasını / Duydum akıncı cetlerimin ihtirasını" - Y. K. Beyatlı
- gayretli
sıfat Çalışkan, çaba gösteren
- coşkunluk
isim Coşkunca yapılan iş, cuşiş, cuşuhuruş"Yahya Kemal'in tarihimizi kucaklayan sevgisi, en büyük coşkunluğa İstanbul şehrinde varır." - B. R. Eyuboğlu
- coşku
isim Genellikle büyük bir istekle ortaya çıkan geçici hayranlık veya heyecan durumu"Valinin hızı ve coşkusu, yanındakilere de bulaşıcı bir hastalık gibi sirayet ediyordu." - A. Kulin
- gayretle
- büyük ilgi, isteklilik, heves
- sanat aşkı
- çoşkunluk can atma