- hizmet
isim Birinin işini görme veya birine yarayan bir işi yapma"Vatan, evladının hizmetini bekliyor." - Ö. Seyfettin
- görev
isim Bir nesne veya bir kimsenin yaptığı iş
- işveren
isim İşçileri ücretle çalıştıran gerçek veya tüzel kişi, çalıştıran, patron"Fabrikaları, atölyeleri gezin, işçilerle, işverenlerle konuşun." - S. F. Abasıyanık
- iş vermek
birine yapacak iş göstermek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
- kullanmak
-i Bir şeyden belli bir amaçla yararlanmak"Parmaklarının arasındaki mendili eskiyinceye kadar kullandığın hiç oldu mu?" - H. C. Yalçın
- görevlendirmek
-i, -le Birine bir görev vermek, vazifelendirmek, tavzif etmek
- memur etmek
görevlendirmek"Kasabaya gelen her yeni memur ilk olarak beni tanır." - T. Buğra
- çalıştırmak
-i, -e Çalışmasını sağlamak
- harcamak
-i Bir iş görmek veya bir şey satın almak için parayı elden çıkarmak, sarf etmek"İki maaşımı hastalığına harcadığım talebe, sonbaharla beraber ölmüştü." - S. F. Abasıyanık
- meşgul etmek
vaktini almak"Belediye doktoru, kışın kimya tecrübeleri ile meşguldü." - S. F. Abasıyanık
- istihdam etmek
bir görevde, bir işte kullanmak
- işe almak
iş yerinde çalıştırmaya başlatmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
- sarfetmek
- iş vermek, çalıştırmak, kullanmak, görevlendirmek, memur etmek, iş verme