- tepe
isim Bir şeyin en üstteki bölümü"Pencere önünde dimdik durmuş, kocaman ağaçların tepesine bakıyordunuz." - S. F. Abasıyanık
- un
isim Öğütülerek toz durumuna getirilmiş tahıl ve başka besin maddeleri
- şöhret
isim Ün"Kıran Bey, çetesinin şöhretini her tarafa yaydı." - R. H. Karay
- yükseklik
isim Yüksek olma durumu"Alçak gönüllü olmak yine yüksekliği artırır." - N. F. Kısakürek
- itibar
isim Saygınlık"Benim bir kuru itibardan başka neyim var bu dünyada kaybedecek?" - N. Cumalı
- saygınlık
isim Saygı görme, değerli, güvenilir olma durumu, itibar, prestij"Benim tiyatroya tutuluşum gibi, yaşamaya tutulmuş bütün o kadınların hayatlarındaki saygınlığı gördüm." - A. Ağaoğlu
- kabartı
isim Tümsek, çıkıntı, kabarmış yer"Bunlar biraz eğildikleri zaman cübbelerin arkasında tabanca kabzalarının kabartısı görülür." - F. R. Atay
- çıkıntı
isim Bir yüzeyde ileri doğru çıkan bölüm"Gırtlağının çıkıntısı, hiddetli bir adamın yumruğu gibi titriyordu." - Y. K. Karaosmanoğlu
- eminans
- yükseklik, şöhret, saygınlık, ün