- kriz
isim, tıp (***) Bir organda birdenbire ortaya çıkan fizyolojik bozukluk, akse"Krizler sıkıştırdığı zaman özel kliniklerde yatmaya gidiyordu." - Ç. Altan
- acil
sıfat Hemen yapılması gereken, ivedi, ivedili, evgin, müstacel"Mühim hadiselerin yanı sıra, acil durumların da şaşmaz adresiydi Celâl." - E. Şafak
- olağanüstü
sıfat Alışılmıştan, benzerlerinden farklı olan, fevkalade"Bazı kentlerin, insanın üstünde olağanüstü bir etkisi oluyor." - H. E. Adıvar
- acele
sıfat Hızlı yapılan, çabuk, tez, ivedi"Adam, acele adımlarla tekrar geri dönüyor, süratle merdivenlerden iniyor." - E. M. Karakurt
- bunalım
isim Doğal bir süreçte birdenbire oluşan aykırılık, bunluk, buhran, kriz"Ancak bütün dünyada bir bunalım içinde bulunan opera, bizde haydi haydi bocalamaktadır." - M. And
- örfi idare
isim Sıkıyönetim
- ivedi
sıfat Acele
- tehlike
isim Büyük zarar veya yok olmaya yol açabilecek durum, muhatara"Görülüyor ki atom harbi tehlikesi şimdiden tesirini göstermeye başlamıştır." - N. Hikmet
- evgin
sıfat Acil"Bu, evgin bir iştir, fazla geciktirmeyiniz."
- buhran
isim Bunalım, bunluk, kriz"Üç gecedir gelmiyor, o kadar buhran içindeyim ki." - P. Safa
- acil durum
Belediyecilik-Kamu Yönetimi, Bir afet sırasında olağanüstü tedbirlerin alınmasına gerek duyulan geçici süre.
- acil vaka, olağanüstü durum
- olağanüstü durum
- sıkı yönetim