- Güneş tutulması
isim, gök bilimi Ay'ın, Dünya ile Güneş arasına girmesinden dolayı yeryüzünün bazı bölgelerine ayın gölgesinin düşmesi, gün tutulması
- örtmek
-i Korumak, görünmez duruma getirmek veya gizlemek için üstüne bir şey koymak"Kadın bebeğini itina ile yatırdı, yüzünü örttü." - A. Gündüz
- geçmek
-e Bir yerden başka bir yere gitmek"Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim." - T. Buğra
- tutulma
isim Tutulmak işi
- tutmak
-i Elde bulundurmak, ele almak"Kucağında kundaklı bir çocuk tutuyordu." - Ö. Seyfettin
- sönmek
nsz Yanmaz, aydınlatmaz, parlamaz olmak"Son yıldız vadinin üstünde bir yanıp bir sönüyordu." - T. Buğra
- tutulmak
nsz Tutma işi yapılmak veya tutma işine konu olmak"Ömer Abit Hanı'nda bir yazıhane kiralanmış, aylıkla bir otomobil tutulmuştu." - E. E. Talu
- Ay tutulması
isim, gök bilimi Güneş, Dünya, Ay dizilişinde ayın uygun koşullarda dünya gölgesine girmesi sonucu kararması, husuf
- sönme
isim Sönmek işi"Aşk tuzakları birçok ocakların sönmesine sebep olmuştur." - F. R. Atay
- gölgede bırakmak
ondan daha üstün bir düzeye yükselmek, ondan çok daha başarılı olmak"Etrafına gölge salmayan, yemiş vermeyen hangi kütük baltadan kurtulur?" - H. E. Adıvar
- gözden kaybolma
- karanlığa gömülme
- ışığını karartmak
- güneş/ay tutulması,
- bir kimseden üstün çıkmak
- sönmek.
- yıldızını söndürmek