- akide
isim, din b. (***) İnanç"Ahmet Bey, dedi, kim olduğunuzu, akidenizi, kasabada, köylerde ne gibi faaliyet gösterdiğinizi biliyorum." - N. Hikmet
- akide
isim Şekerin kaynatılarak katılaşması yolu ile yapılan, renkli ve kokulu, ağızda güç eriyen şeker, akide şekeri"Ağızları ve elleri yaladıkları akideden kıpkırmızı bir hâlde geçiyorlardı." - Y. K. Beyatlı
- mezhep
isim, din b. (***) Bir dinin görüş, yorum ve anlayış ayrılıkları sebebiyle ortaya çıkan kollarından her biri"Anasının hatırasına bu derin hürmet, ömrünün sonlarına doğru, babamda âdeta bir mezhep hâlini almıştı." - Y. K. Karaosmanoğlu
- prensip
isim, mantık İlke"Bunlar için esaslı bir prensip kararı alınmalıdır." - M. Ş. Esendal
- ilke
isim Temel düşünce, temel inanç, umde, prensip"İlkelerine sıkı sıkıya bağlı, bilinçli ve ödün vermez bir insandı." - H. Taner
- düstur
isim Genel kural
- doktrin
isim Öğreti"Millî kültür bir doktrin değil, yüzlerce eserden mürekkep bir kütüphane ve müzedir." - M. Kaplan
- ögreti
Beden Eğitimi ve Spor, Bilimde, felsefede bir görüşü bir sistem içinde belli bir anlayışa, düşünceye dayalı olarak oluşturan ilke ve dogmalar bütünü.
- düstur.
- öğreti, doktrin