- cins
isim Tür, çeşit"Lalelerin cinsleri günden güne çoğalıyor, soğanları akıl almayacak fiyatlarla satılıyordu." - A. H. Çelebi
- fark
isim Bir kimse veya nesnenin bir başkasıyla karıştırılmamasını sağlayan ayrılık, benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, ayrım, nüans"Emanete ihanet etmek veya etmemekle insan öteki mahlukattan ayrılır veya onlardan farkı kalmaz." - İ. Özel
- değişim
isim Bir zaman dilimi içindeki değişikliklerin bütünü, değişme"Bu müsamere günündeki selamlama süresince bedenimde bir değişim olmuştu." - A. Ağaoğlu
- çeşit
isim Aynı türden olan şeylerin bazı özelliklerle ayrılan öbeklerinden her biri, tür, nev"Güçlüğün hiçbir çeşidinden yılmamak, dil arıtıcısı olmanın vazgeçilmez bir koşuludur." - N. Uygur
- nevi
Hukuk, çeşit; tür
- çeşitlilik
isim Çeşidi çok olma durumu, izge, yelpaze, tenevvü, spektrum"Onun gülüşünü ve gülüşlerindeki mana çeşitliliğini bilmesi gereken ve bildiğini sandığı üç beş kişiden biri." - T. Buğra
- farklılık
isim Farklı olma durumu, ayrımlılık, başkalık"Evvelkilerle bu son görüşümüz arasındaki farklılıkları ölçüyorum." - Y. K. Beyatlı
- başkalık
isim Alışılana benzememe, değişik olma durumu, değişiklik"Seninle aramda öyle bir başkalık var ki bu başkalık ateşle suyun arasında yok." - N. F. Kısakürek
- değişim, farklılık, tefavüt, fark, farklı olma
- nevi.