- kaldırmak
-i Bulunduğu yerden almak"Örtüyü masanın üzerinden kaldır."
- çıkarmak
-den Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak
- sökmek
-i Bir şeyi bulunduğu yerden kuvvet kullanarak veya gevşeterek çıkarmak, çekip ayırmak"Bu çoban öyle güçlü görünüyor ki şu yandaki ağacı kavrasa dibinden söker götürür." - Y. Kemal
- sökme
isim Sökmek işi"Yazıları nihayet sökmeyi başardığında adamakıllı şaşırdı." - İ. O. Anar
- parçalara ayırmak
- silâhtan tecrit etmek
- arma veya silâhlarını almak. dismantlement boşaltma
- eşyasını boşaltmak
- parçalara ayırma
- parçalara ayırma.
- sökmek, parçalarına ayırmak