- söz
isim Bir düşünceyi eksiksiz olarak anlatan kelime dizisi, lakırtı, kelam, laf, kavil
- tez
sıfat Çabuk olan, süratli
- tez
isim, mantık Sav
- konuşma
isim Konuşmak işi"Hurşit hiç karışmıyordu konuşmaya." - A. Kulin
- araştırma
isim Araştırmak işi, araştırı, istikşaf, taharri, tetkik
- bahsetmek
-den Bir konu üzerinde söz söylemek, konuşmak"Annesine eziyet ettiğine inandığı babasından fazla bahsetmek istemediğini sezdim." - A. Kabaklı
- konuşmak
nsz Bir dilin kelimeleriyle düşüncesini sözlü olarak anlatmak"Çocuk daha konuşamıyor."
- söylemek
-i Düşündüğünü veya bildiğini sözle anlatmak"Bu konak için de yine senelerden beri aynı şeyi söylerim." - R. N. Güntekin
- mükâleme
isim Karşılıklı konuşma
- makale
isim Bilim, fen konularıyla siyasal, ekonomik ve toplumsal konuları açıklayıcı veya yorumlayıcı niteliği olan gazete veya dergi yazısı
- söylem
isim Söyleyiş, söyleniş, sesletim, telaffuz
- broşür
isim Kitapçık
- hitap etmek
seslenmek, ... -e karşı söylemek, söz yöneltmek
- söylev
isim Bir topluluğa düşünceler, duygular aşılamak amacıyla söylenen, uzunca, coşkulu ve güzel söz, nutuk, hitabe"Bir aralık elinde tahta çantalı birisi, kahvenin önündeki halka karşı bir söylev çekmeye başladı." - F. Otyam
- nutuk
isim Söz, konuşma"Onun nutkundan sonra bu meselenin artık münakaşa edilmemesi, bitmesi lazımdı." - M. Ş. Esendal
- hitabe
isim Söylev"Doktor Hikmet'e yönelmiş olmakla beraber sözleri artık umumi bir hitabe şeklini alıyordu." - Y. K. Karaosmanoğlu
- hitap
isim Sözü birine veya birilerine yöneltme, seslenme
- muhavere
isim İki kişi arasında karşılıklı olarak yapılan konuşma
- karşılıklı konuşma
- bir konuyu sözle veya yazılı olarak işlemek.
- söylev nutuk
- söylev, vaız