- gürültü
isim Aralarında uyum bulunmayan düzensiz seslerin bütünü, patırtı, şamata"Gemi baş döndüren zaferli bir gürültüyle indi sulara." - Ç. Altan
- kavga
isim Düşmanca davranış ve sözlerle ortaya çıkan çekişme veya dövüş, münazaa"O zamanlar kavga etmeyi bilmek bizim için çok önemliydi çünkü kavga yaşam biçimimizdi." - A. Ümit
- uyuşmazlık
isim Uyuşmama durumu"Zamanı ve ortamı ile uyuşmazlığı buradan geliyordu." - H. Taner
- anlaşmazlık
isim İki veya daha çok tarafın düşünce ve amaçları arasında ayrılık, uyuşmazlık, ihtilaf, ikilik, maraza, sürtüşme"Hüdai ile olan anlaşmazlıklar durulacak gibi değildi." - A. Kulin
- düzensizlik
isim Düzensiz olma durumu, tertipsizlik, intizamsızlık, nizamsızlık"Ne kadar alışılsa da düzensizlik insana üzüntü verir." - M. Ş. Esendal
- falso
isim Yanlış davranış"Bu iyi adamın şu kadarcık cehaleti ve falsosunu hoş görmeli." - A. Gündüz
- ihtilâf
Kur’an-ı Kerim, Ayrılık, anlaşmazlık, aykırılık, uyuşmazlık.
- ahenksizlik
isim Uyumsuzluk, düzensizlik
- kakofoni
isim, edebiyat Ses uyumsuzluğu
- mesele çıkarmak
sorun çıkarmak"Gazeteler vakit vakit bir meseleyi öne sürerler." - N. Hikmet
- uyumsuzluk
isim Uyumsuz olma durumu, ahenksizlik, imtizaçsızlık"Bu durumun gerçeklerle uyumsuzluğu ona acı geliyor." - A. Kutlu
- fikir ayrılığı
- düzensizlik.
- uymamak
- uyuşmamak
- düşünce ayrılığı, uyuşmazlık, anlaşmazlık, ihtilaf, uyumsuzluk, ahenksizlik
- gürültü. sow discord anlaşmazlık yaratmak
- mesele çıkarmak.
- çarpışmak. discordance ahenksizlik