- türlü
sıfat Çok çeşitli özellikleri olan, çeşit çeşit, muhtelif
- başka
sıfat Bilinenden ayrı, değişik, farklı, özge"Başka bir şeyi daha aklıma iyice sokuyordum." - A. Kutlu
- bir daha
zarf İkinci kez"Çocukluklarını bütün bütün kaybedenler, bir daha çiçek açmak gücü bütün bütün yok olan kurumuş ağaçlar gibidirler." - N. Hikmet
- ayrı
sıfat Başka, başka türlü"Sonraları herkes kondusuna ayrı bir işaret koydu." - L. Tekin
- değişik
sıfat Değiştirilmiş, muaddel"Yasanın değişik onuncu maddesi gereğince..."
- farklı
sıfat Farkı olan, aralarında fark bulunan, değişik, ayrımlı"En dipte ikişer ayak merdivenle çıkılan ayrı iki odada farklı aileler otururlardı." - A. Kutlu
- çeşitli
sıfat Çeşidi çok olan, türlü, mütenevvi"Duvar, çeşitli küçük kâğıtlara basılmış resimlerle kaplıydı." - A. Kutlu
- muhtelif
sıfat Çeşit çeşit, çeşitli"Bu bulut, gece düşen şahabın, yanarak bıraktığı muhtelif renkli bir dumandı." - H. S. Tanrıöver
- ayrımlı
sıfat Ayrımı olan, aralarında ayrım bulunan, değişik, farklı
- diğer
sıfat Başka, özge, öteki, öbür"Diğer misafirlerimle meşgul olamadım." - Ö. Seyfettin
- diğer bir
- tekeş
- başka türlü
- farklı, başka, değişik, ayrı, çeşitli