- irade
isim Bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücü, istenç"Korkunç bir irade kuvveti sarfıyla baş ucundaki lambayı yaktı." - S. F. Abasıyanık
- sevk
isim Gönderme, götürme"Sevk gününü, raporun ismini, uğrayacağı limanları yazdım." - R. H. Karay
- gönül
isim Sevgi, istek, düşünüş, anma, hatır vb. kalpte oluşan duyguların kaynağı"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
- talep etmek
istemek, istekte bulunmak
- ummak
nsz Bir şeyin olmasını istemek, beklemek"Umarım ki siz de mayıs hakkındaki bu sevgimi benimle paylaşırsınız." - B. Felek
- istek
isim Bir şeye duyulan eğilim, arzu, şevk"Yanıma yaklaşan gölge, o eski şarkıyı gerçek bir istekle tekrarlıyordu." - Ç. Altan
- istemek
-i İstek duymak, arzulamak"İçeri girmekten korkarak bahçedeki demir kanepeye oturmak istedi." - P. Safa
- eğilim
isim Bir şeyi sevmeye, istemeye veya yapmaya içten yönelme, meyil, temayül"İnsanoğlunun, yaradılıştan medeniliğe eğilimi vardır." - N. Ataç
- meyil
isim Eğiklik, eğim, akıntı"Fazılpaşa Yokuşu'nda akşam olurken, tatlı bir meyille denize uzanan kırmızı damların üzeri kararır." - H. E. Adıvar
- arzu
isim İstek, dilek"Zaten insanın en büyük hususiyeti, içinde bulunduğu hâlden kurtulma arzusudur." - A. M. Dranas
- heves
isim İstek, eğilim, arzu, şevk"İşin doğrusu birbirimizin özel yaşamını öğrenmeye ne vaktimiz olurdu ne de hevesimiz." - R. Mağden
- murat
isim İstek, dilek
- hırs
isim Sonu gelmeyen istek, aşırı tutku"Para hırsı. Şöhret hırsı."
- tutku
isim İrade ve yargıları aşan güçlü bir coşku, ihtiras"Her yeni şiir derinlerdeki içgüdülerin, tutkuların yeni biçimlerde verilişidir." - B. Necatigil
- ihtiras
isim Aşırı, güçlü istek"Aldım Rakofça kırlarının hür havasını / Duydum akıncı cetlerimin ihtirasını" - Y. K. Beyatlı
- emel
isim Gerçekleştirilmesi zamana bağlı istek"Bu emele vasıl olmak için bütün gayretimi sarf edeceğim, elimden geleni yapacağım." - E. İ. Benice
- özlemek
-i Bir kimseyi veya bir şeyi görmeyi, kavuşmayı istemek, göreceği gelmek"Bütün özlediğim eserlerle bir kütüphane yapabilsem artık yapılacak bir iş kalmayacak." - A. Haşim
- arzulamak
-i İstek duymak, özlemek, istemek"O hâl geri gider ve tekrar gelmesi nefsin arzuladığı bir şey olur." - N. F. Kısakürek
- arzu etmek
yürekten istemek"Zaten insanın en büyük hususiyeti, içinde bulunduğu hâlden kurtulma arzusudur." - A. M. Dranas
- iştah
isim Yemek yeme isteği
- özlem
isim Bir kimseyi veya bir şeyi görme, kavuşma isteği, hasret, tahassür"Nasıl doysun, yılların özlemini gideriyor." - A. İlhan
- iştiyak
isim Göreceği gelme, özleme
- şehvet
isim Erkek ve dişinin birbirine karşı duydukları güçlü cinsel istek, kösnü
- rağbet
isim İstek, arzu, ilgi
- dilek
isim Bir kimsenin dilediği şey, istek, talep, temenni, rica, murat"Denizciler, koro hâlinde iyi dileklerini tekrarladılar." - Halikarnas Balıkçısı
- dilemek
-i Birinden bir şeyin yapılmasını istemek, rica etmek, arzu etmek"Yalnız bu hususta beni bağışlamanızı dilerim." - M. Ş. Esendal
- rica
isim Dileyiş, dileme, dilek"İşinden atmışlar, tekrar işe almaları için patronuna ricaya gidiyormuş." - Ç. Altan
- rica etmek
dilemek"İşinden atmışlar, tekrar işe almaları için patronuna ricaya gidiyormuş." - Ç. Altan
- temenni
isim Bir şeyin gerçekleşmesini dileme"Hangi şair bu kadar pürüzsüz ve kuvvetli bir dille ölüm temennisinde bulunabildi?" - İ. A. Gövsa
- arzu hissi
- arzu etmek, istemek, arzulamak, arzu, emel, istek, dilek, cinsel istek, arzu