- kusur
isim Eksiklik, noksan, nakısa"Bizden şerefli yırtıcı kuş, kan emen böcek / Tanrı'm o yolda rızkını vermiş, kusuru yok." - M. Çınarlı
- kabahat
isim Uygunsuz hareket, çirkin, yakışıksız davranış, suç, kusur, töhmet"Bir kabahat gizlenirse büyür, söylenirse küçülür." - P. Safa
- hata
isim Yanlış"Aynı hatayı senin de yapmana yol açmak istemiyorum." - İ. O. Anar
- ihtar
isim Uyarma, dikkat çekme, uyarı"Karısının bu ikinci ihtarı ile biraz bozulan adam salıncaktan atladı." - O. C. Kaygılı
- tembih
isim Bir şeyin belli biçimde ve yolda yapılmasını söyleme, bunu üsteleyerek hatırlatma, uyarı, uyarma"Bu zılgıtın içinde bir daha böyle yergiler yazmaması tembihi de vardır." - S. Birsel
- sakınca
isim Çekinilmesi, dikkatli olunması gereken, sakınmayı gerektiren durum, mahzur"Kabul etmekte bir sakınca yoktur." - B. Felek
- kabahat, yanlış, kusur, ihtar, tembih