- mahkeme
isim, hukuk Bir yargıçtan veya bazen savcı ve yargıçlardan oluşan bir kurulun, yargı görevini yerine getirdikleri yer, yargı yeri, yargıevi, mahkeme kapısı"Mahkemenin elinde bu iddiaları yalanlayacak bir belge yoktu." - T. Buğra
- yokluk
isim Yok olma, bulunmama durumu, adem, ademiyet, fıkdan, gaybubet"Bin bu derde, yokluğa ve tehlikeye rağmen, gönül avlayan bir Bursa baharı idi." - T. Buğra
- gıyap
isim Yokluk, bulunmama, yitiklik
- standart
sıfat Belli bir tipe göre yapılmış veya ayrılmış, ölçün, ölçünlü, tek biçim
- otomatik
sıfat Mekanik yollarla hareket ettirilen veya kendi kendini yöneten (alet)"Otomatik tabanca."
- kusur
isim Eksiklik, noksan, nakısa"Bizden şerefli yırtıcı kuş, kan emen böcek / Tanrı'm o yolda rızkını vermiş, kusuru yok." - M. Çınarlı
- temerrüt
isim Dikkafalılık, kafa tutma, direnme
- ihmal
isim Gereken ilgiyi göstermeme, boşlama, savsaklama, savsama, önem vermeme"Ama ben yaşımın toyluğuna kapılmış, ufak tefek ihmaller bulmuştum bu tercümede." - Y. Z. Ortaç
- gecikme
isim Gecikmek işi, teehhür, rötar"Zaten gecikmemin sebebi evi aramak oldu." - P. Safa
- ihmal etmek
savsamak, savsaklamak, boşlamak"Ama ben yaşımın toyluğuna kapılmış, ufak tefek ihmaller bulmuştum bu tercümede." - Y. Z. Ortaç
- temerrüd
Hukuk, Direnme; borcun ifasında gecikme, bir yükümlülüğün yerine getirilmesinde oluşan gecikme; direnme.
- hazır bulunmayış
- varsayılan
- ifa etmemek
- ödememek
- standart değer
- bir görevi yerine getirmemek, bir borcu ödememek, mahkemeye gelmemek, yarışmaya katılmamak, hazır bulunmayış, katılmayış, gelmeme, yapmama, savsama
- emanet paranın açığını ödemekten kaçınmak
- gelmeme
- ispatı vücut etmediğinden mahkum etmek.
- mahkemede ispatı vücut etmemek
- maç v.b.'ne gelmekten kaçınma
- spor karşılaşmasına zamanında gelmeyip hakkını kaybetmek
- taahhütlerini yerine getirmemek
- yokluk. in default of payment ödenmediği takdirde.