- yere sermek
kötü bir duruma sokmak, yenmek"İzinsiz bir yere gitmek ne haddime?" - M. Ş. Esendal
- kat
isim Bir yapıda iki döşeme arasında yer alan daire veya odaların bütünü"Yemekten sonra evin üst katında, ocaklı bir odaya çıktık." - S. F. Abasıyanık
- kat
isim Kesme, kesilme
- güverte
isim, denizcilik Gemide ambar ve kamaraların üstü"Annem kamaraya girdi, ben güverteye çıktım." - R. E. Ünaydın
- süslemek
-i Birtakım katkılarla bir şeyin daha güzel, daha göz alıcı olmasını, daha hoş görünmesini sağlamak, bezemek, bezeklemek, donatmak, tezyin etmek"Yemişçiler dükkânlarını meyvelerle süslüyorlar." - S. F. Abasıyanık
- donatmak
-i Birinin giyimini sağlamak
- deste
isim Cinsleri aynı veya birbirine yakın olan şeylerin bir arada bağlanmışı, demet, bağlam"Destenin en itibarlı kâğıtları, bilindiği gibi beyler yani aslar oluyor." - H. Taner
- ambarda
- güverte gibi yer
- yere çökmek
- gemiüstü
- güverte,
- ambara. clear the decks gemiyi harbe hazırlamak
- bir paket oyun kâğıdı
- güvertenin kalabalığını boşaltmak
- kâğıt takımı
- süslemek.
- süslemek. deck out donatmak