- sabah
isim Sabah ezanı
- seher
isim Sabahın güneş doğmadan önceki zamanı, seher vakti"Ben artık korkmuyorum her şeyde bir hikmet var / Gecenin sonu seher, kışın sonunda bahar" - Z. O. Saba
- tan
isim Güneş doğmadan önceki alaca karanlık, fecir
- gün ağarmak
tan yeri aydınlanmak
- başlangıç
isim Bir iş, bir dönem, bir hayat vb.nin ilk bölümü"Hayatın başlangıcı gibi sonu da bir ninni, masal ve uyku ihtiyacını duyuyor." - A. Ş. Hisar
- şafak
isim Güneş doğmadan az önce beliren aydınlık
- şafak sökmek
sabahleyin ortalık aydınlanmaya başlamak
- doğmak
nsz Dünyaya gelmek
- ağarmak
nsz Beyazlaşmak"Sakalı ağardı fakat gönlü kocamadı." - N. Nâzım
- zuhur
isim Ortaya çıkma, görünme, belirme, baş gösterme, meydana çıkma"Meclis azaları meyanından aykırı birtakım prensiplere temayül gösterenler zuhura başlamıştı." - Atatürk
- alacakaranlık
Coğrafya, Gün bitimi ile gecenin başlangıcı arasındaki zaman.
- aydınlanmak
nsz Aydınlık olmak"Sorgu odasından çıktığımda karanlık holün gün ışığıyla aydınlanmış olduğunu görüyorum." - A. Ümit
- fecir
isim Tan"Baktık geceden fecre kadar ellerde / Yıldızlara yükselen kadehler gördük" - Y. K. Beyatlı
- gündoğumu
- gün ağarması
- görünmeye başlamak
- gün doğması
- ilk görünüş
- şafak sökmesi
- şafak, günün ilk ışıkları, tan,
- güneş doğuşu
- intikal etmek. dawn on anlaşılmak
- sezilmek. It davvned on me. Kafama dank etti.
- şafak tanyeri