- oyun
isim Yetenek ve zekâ geliştirici, belli kuralları olan, iyi vakit geçirmeye yarayan eğlence"Tenis, tavla, dama, çelik çomak, bale oyundur."
- dans
isim Müzik temposuna uyularak yapılan ve estetik değer taşıyan düzenli vücut hareketleri, raks"Herkesin içinde dans öğrenmem şık olur." - P. Safa
- raks
isim Bir tür dans"Zil, şal ve gül. Bu bahçede raksın bütün hızı / Şevk akşamında Endülüs üç defa kırmızı" - Y. K. Beyatlı
- dans etmek
müzik temposuna uyarak estetik değer taşıyan vücut hareketleri yapmak"Herkesin içinde dans öğrenmem şık olur." - P. Safa
- sıçramak
-e Ayaklarla, birdenbire ve kuvvetle yeri teperek hızla yukarıya veya ileriye atılmak"Çocuk taştan taşa sıçrayarak gitti."
- eğlence
isim Eğlenme işi, sefahat"Eli pek açık ve eğlenceye biraz fazla düşkündü." - S. Ali
- balo
isim Danslı ve özel giysili gece eğlencesi"Artık çok durmamış, yanındaki hanımla birlikte balodan çıkmış." - M. Yesari
- oynamak
nsz Vakit geçirme, eğlenme, oyalanma vb. amaçlarla bir şeyle uğraşmak"Çimenler üzerinde çocuklar oynuyor, kuzular otluyor." - H. R. Gürpınar
- oynatmak
-i Oynamasını sağlamak"Bir curcuna havası söyledi ve salondakilerin hepsini oynattı." - P. Safa
- dansöz
isim Dans etmeyi meslek edinmiş kadın
- hafifçe zıplamak
- dans ettirmek
- dans müziği
- dans etmek, dans etme, dans, eğlence, danslı toplantı, dans