- çok
sıfat Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı"Bana matematik çok kolay geldi." - F. R. Atay
- mahkûm
sıfat, hukuk Hükümlü"Müebbet hapse mahkûm bir suçlu."
- son derece
sıfat Pek çok, çok fazla, son kerte"Son derece lüks olanaklarla yaşatıyordu yeni ailesini." - A. Kutlu
- iğrenç
sıfat İnsanda iğrenme duygusu uyandıran, tiksindiren, müstekreh"Âdemoğulları Haliç'i iğrenç bir çöp tenekesi yapmışlardır." - B. R. Eyuboğlu
- lanetli
sıfat Lanetlenmiş, kargınmış, kargışlı, melun
- melun
sıfat Tanrı tarafından lanetlenmiş olan, lanetli"Melun şeytan."
- en iyisi
- çok şaşırtıcı
- en gayretlisi. He did his damnedest to please them. Onları memnun etmek için elinden geleni yaptı.
- lanetlenmiş, lanetli, Allahın belası