- ses
isim Kulağın duyabildiği titreşim, seda, ün"Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu." - F. R. Atay
- ezmek
-i Üstüne basarak veya bir şey arasına sıkıştırarak yassılaştırmak, biçimini değiştirmek"Ben kendi hesabıma aruzu bir bal mumu gibi ezer, oynar, istediğim şekle sokardım." - E. B. Koryürek
- çiğnemek
-i Ağza alınan bir şeyi dişler arasında ezmek, öğütmek"Gözlerine uyku denilen şey girmiyor, çiğnediği lokma boğazından inmiyor." - H. R. Gürpınar
- çatırtı
isim Çatırdama sesi"Az sonra tutuşan çalıların çatırtısı sağanak sesini bastırmıştı." - R. H. Karay
- çatırdamak
nsz "Çatır" diye ses çıkarmak"Kolumu öyle bir çekiş çekti ki omuz başım çatırdadı." - S. M. Alus
- çatır çatır çiğnemek
- çatırtı ile ezmek
- çatır çutur yemek, çatırdamak, çatırdatmak, çatırtı, çuturtu, zor an, karar anı, dönüm çekidi
- çiğnemek ezmek