- dalga
isim Deniz veya göl gibi geniş su yüzeylerinde genellikle rüzgâr, deprem vb.nin etkisiyle oluşan kıvrımlı hareket"Dışarıda nemli bir rüzgâr esiyordu, dalgalar durulmamış, yalnız biraz ağırlaşmıştı." - A. Erhat
- mâni
isim Bir şeyin yapılmasını önleyen şey, engel"Kaç zamandır beynimi, kanımı ateşlendiren bu idealimin lezzetini tatmak için her mâniyi çiğneyeceğim." - H. R. Gürpınar
- engel
isim Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia, handikap"Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi." - A. Ağaoğlu
- kıvrım
isim Bükülmüş, kıvrılmış şeylerin oluşturduğu kat, büklüm"Elinde sımsıkı tutmakta olduğu perdenin kıvrımlarını bıraktı, köşeye çekildi." - N. Hikmet
- kıvırmak
-i Herhangi bir şeyi bükmek"Fino, beni görünce kuyruğunu kıvırıp düşmanca havlaya havlaya beyaz dişlerini gösterdi." - H. R. Gürpınar
- zorla askere almak
- dalgalı saç
- kıvrım, kıvırmak, dalgalandırmak, asker toplamak
- zorla askere almak.
- zorla veya kandırarak denizci veya asker toplayan kimse veya acente