- suç
isim Törelere, ahlak kurallarına aykırı davranış
- ceza
isim Uygunsuz davranışlarda bulunanlara uygulanan üzüntü, sıkıntı, acı verici işlem veya yaptırım"O, olası ihanetim için cezalardan ceza beğenirken, ben de elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışıyordum." - E. Şafak
- suçlu
sıfat Suç işlemiş, suçu olan (kimse), kabahatli, mücrim"Suçluların ani, delice hareketleri gizli kalabilirdi." - A. Gündüz
- cani
isim Cinayet işlemiş olan kimse, kıyacı"Bugün medeniyet ve insaniyetin düşmanları olan canileri, sabıkalıları o arıyor, o takip ediyor, o buluyor." - Ö. Seyfettin
- fahiş
sıfat Ölçüyü aşan, aşırı, çok fazla
- kabahatli
sıfat Kabahati olan, kusurlu, suçlu, töhmetli"Biz o zaman bu sözleri en kötü bir biçimde manalandırarak hanımı kabahatli bulmuştuk." - H. R. Gürpınar
- mücrim
sıfat Suçlu
- müthiş
sıfat Korkuya düşüren, korkunç, dehşetli"Aradan yıllar geçti. Hâlâ o müthiş uğultu ve çatırdamayı içimden silemedim." - N. F. Kısakürek
- canice
zarf Cani gibi, caniye yakışır bir biçimde, canicesine, caniyane
- cinai
sıfat Konusu cinayet olan"Okuduğunuz ne kadar cinai roman varsa bu karanlık ve tenha sokaklarda âdeta hayat bulur." - R. H. Karay
- fail
sıfat Eden, yapan, işleyen"Vilayetin bir yerinde faili yakalanamayan bir irtica vakası çıkar." - R. N. Güntekin
- kriminal
- ağır cezaya ait
- cezai cinai
- kanuna karşı gelen
- kanuna karşı olarak
- kanuna karşı olarak.
- suç işlemiş kimse. criminal assault ırza tecavüz
- suçla ilgili, cezalı, çok kötü, suçlu