- zayıf
sıfat Eti, yağı az olan, sıska, cılız, arık (insan veya hayvan)"Uzun boylu, zayıf, ellilik bir hanım." - S. M. Alus
- çatırdamak
nsz "Çatır" diye ses çıkarmak"Kolumu öyle bir çekiş çekti ki omuz başım çatırdadı." - S. M. Alus
- gıcırdamak
nsz Gıcırtı çıkarmak"Defteri elime alıp şu iki sayfalık yazıyı karaladıktan sonra kapının yavaşça gıcırdadığını işittim." - H. Z. Uşaklıgil
- gıcırtı
isim Sert nesnelerin birbirine sürtünmesi sonucu çıkan sesin adı, gıcır gıcır"Kapının tokmağı kuvvetli bir gıcırtıyla bir daha döndü, kanat oynadı." - P. Safa
- düşmek üzere olan
- gıcırdamak. creaky gıcırtıIı
- gıcırtı, gıcırdamak
- yıkılmak üzere olan
- yıkılmak üzere olan.