- kaynamak
nsz Bir sıvı, sıcaklığı belli bir dereceyi bulduğunda buhar durumuna geçerek fokurdamak"Su, 100 °C'de kaynar."
- sürünmek
nsz Karnı üzerinde sürünerek gitmek"İçimize tekrar emniyet geldikten sonra, karnımız üstünde sürünerek Nil'e, sonra öteki sahile geçtik." - R. H. Karay
- gezinmek
nsz Eğlenmek, vakit geçirmek için gezmek, dolaşmak, seyran etmek"Başı bir düşünceyle ağırlaşmış gibi öne düşük, elleri cebinde, geziniyordu." - P. Safa
- dalkavukluk etmek
gereksiz biçimde övmek"Bu dalkavukluğu salak bir şaire yapsan belki onu mesut edersin." - N. F. Kısakürek
- gezinme
isim Gezinmek işi, seyran"Nuri'nin ustalıkla sardığı çift kâğıtlıdan içiyor, hayaller dünyasında gezinmeye başlıyordu." - M. Uyguner
- emeklemek
nsz Dizler ve eller üzerinde yürümek
- sürünme
isim Sürünmek işi
- dolu olmak
- emeklemek, sürünmek, ağır ağır yürümek/ilerlemek,
- çok yavaş yürümek