- yüz
isim Doksan dokuzdan sonra gelen sayının adı
- yüz
isim Başta, alın, göz, burun, ağız, yanak ve çenenin bulunduğu ön bölüm, sima, çehre, surat
- surat
isim Yüz (II)"Neredense suratına bir de sinek musallat olmuştu." - A. İlhan
- çehre
isim Yüz (II)"Ben şimdi o güzel çehreden başka / Ne bir yüz düşünür ne hatırlarım" - N. H. Onan
- destek
isim Bir şeyin yıkılmaması için konulan eğik veya düz dayak, payanda
- destekleme
isim Desteklemek işi"İki tarafın elçilerini de bu iddiayı desteklemeye zorladı." - N. F. Kısakürek
- uygun bulmak
yakışır, yaraşır görmek"Ne var ki bunları şimdiye kadar kimseye anlatmadığım için uygun ifadeyi bulmakta zorlanıyorum." - İ. O. Anar
- görünüş
isim Görünme işi
- sima
isim Yüz (II)"Beni bu sima altında tanımazsın." - H. C. Yalçın
- eda
isim Davranış, tavır"Gül kokusunda saf ve masum bir eda, yaseminde romantik bir sevda hisseder gibi olurum." - İ. A. Gövsa
- tavır
isim Durum, vaziyet (I), hâl"Bu libaslar altında ikisinin de yürümeleri, tavırları değişmişti." - A. H. Müftüoğlu
- desteklemek
-i Destek koymak"Kapıyı ardından destekleyip varını yoğunu amcasının şerrinden koruyacaktı." - N. Hikmet
- tasvip
isim Bir düşünce veya davranışın doğru olduğunu belirtme, onama, uygun bulma
- teveccüh
isim Bir yana doğru yönelme, yüzünü çevirme
- teveccüh göstermek
güler yüz göstermek
- teşvik
isim İsteklendirme, özendirme"O vakitler, bu kadarcık ümit ve teşvik, bizi heyecanlandırmaya yeterdi." - F. R. Atay
- beğenmek
-i İyi veya güzel bulmak"Biz çocuklar evimizi çok beğendik." - A. Kutlu
- izin vermek
birini bir şey yapmada serbest bırakmak"Ben dahi başka bir diyara gitmek için izin talep ederim." - A. Kabaklı
- onay
isim Uygun bulma, tasdik, icazet, izin"Sonunda, üstlerinin de onayıyla bir sınav yapmaya karar verdi." - İ. O. Anar
- onaylamak
-i Yapılan bir işi doğru ve yerinde bularak kabul etmek, tasdik etmek, tasdiklemek"Bu kitabın ahlak bozucu olduğunu elbet siz de onaylarsınız." - S. Birsel
- tasvip etmek
bir düşünce veya davranışın doğru olduğunu belirtmek, onamak, uygun bulmak
- teşvik etmek
isteklendirmek, özendirmek"O vakitler, bu kadarcık ümit ve teşvik, bizi heyecanlandırmaya yeterdi." - F. R. Atay
- destek olma
- yüz vermek
- yüz ifadesi
- desteklemek. out of countenance mahcup.
- yüz ifadesi, uygun bulma, onama, destek, onay, tasvip, izin, desteklemek, onaylamak, uygun bulmak, izin vermek