- birlikte
zarf Bir arada, beraberce, hep beraber"Doğrandı mübarek vatanın bağrı sebepsiz / Birlikte bugün bulmalıyız derdine çare" - T. Fikret
- bağ
isim Bir şeyi başka bir şeye veya birçok şeyi topluca birbirine tutturmak için kullanılan ip, sicim, şerit, tel vb. düğümlenebilir nesne"Ayakkabının bağı çözüldü."
- bağ
isim Üzüm kütüklerinin dikili bulunduğu toprak parçası
- bağlantı
isim İki veya daha çok şeyin birbiriyle bağlı bulunması, ilişki, irtibat, bağlanak"Kar yüzünden çevre ile bağlantı kesildi."
- birleşme
isim Birleşmek işi"Gurbet duygusu sevgi ile ayrılık ve birleşme özlemini bir araya getirir." - M. Kaplan
- kavuşum
isim, gök bilimi Yer yuvarlağı bir uçta kalmak üzere, yerin, Güneş'in ve herhangi bir gezegenin bir doğru üzerine gelmeleri, içtima
- bağlaç
isim, dil bilgisi Eş görevli kelimeleri veya önermeleri birbirine bağlayan kelime türü, rabıt, rabıt edatı: Ve, ya, veya, ya da birer bağlaçtır
- rabıt
isim Bağ, bağlama
- tesadüf
isim Yalnız ihtimallere bağlı olduğu düşünülen olayların kesin olmayan, değişebilen sebebi"Öyle bir tesadüf olsa ki bir saatçik şu doktorla oturup konuşabilse!" - M. Ş. Esendal
- rastlantı
isim Bilgiye, isteğe, kurala veya belli bir sebebe dayanmaksızın oluveren karşılaşma, tesadüf"Bir gün Sahaflar Çarşısı'nda amaçsızca dolaşırken rastlantıyla eline bir kitap geçmiş." - İ. Aral
- içtima
isim, askerlik Askerlerin silahlı ve donatılmış olarak toplanmaları
- kesişme
isim Kesişmek işi
- işbirliği
- bağlaç, birleşme, birleşim
- birleşme bağlaç