- topluluk
isim Nitelikleri bakımından bir bütün oluşturan kimselerin hepsi, toplum, camia, cemiyet"Bu müşterek duygu ve anlayış birçok zevkleri birleştirir ve bir topluluk meydana getirirdi." - A. Ş. Hisar
- belediye
isim İl, ilçe, kasaba, belde vb. yerleşim merkezlerinde temizlik, aydınlatma, su, toplu taşıma ve esnafın denetimi gibi kamu hizmetlerine bakan, başkanı ve üyeleri halk tarafından seçilen, tüzel kişiliği olan örgüt, şehremaneti
- komün
isim Beraber çalışıp geliri paylaşmak üzere bir araya gelen topluluk"Ama daha önemlisi komünle bizim aramızda bir anlayış farkı olduğu açığa çıktı." - A. Ümit
- sohbet
isim Dostça, arkadaşça konuşarak hoş bir vakit geçirme, söyleşi, yârenlik, hasbihâl"Biraz evvelki sükûtu şimdi hararetli bir sohbet takip ediyordu." - H. C. Yalçın
- hasbihâl etmek
söyleşmek, karşılıklı konuşmak, sohbet etmek"Dayıyla yeğen arasında o uzun, o bitmez tükenmez hasbihâllerin mevzusu neydi?" - Y. K. Karaosmanoğlu
- sohbet etmek
dostça, arkadaşça konuşarak hoş bir vakit geçirmek, söyleşide bulunmak, yârenlik etmek, hasbihâl etmek"Biraz evvelki sükûtu şimdi hararetli bir sohbet takip ediyordu." - H. C. Yalçın
- cemaat
isim, din b. (***) Bir imama uyup namaz kılan kişiler
- söyleşmek
nsz, -le Karşılıklı konuşmak, hasbihâl etmek, sohbet etmek"Teşrifiniz vaki olursa o gece sahura kadar uzun uzun söyleşiriz." - A. Kabaklı
- avam
isim Alt tabaka, havas karşıtı"Bu zihniyette olan avam değildi, bilhassa havas denilen insanlar böyle düşünüyordu." - Atatürk
- söyleşi
isim Arkadaşça, dostça karşılıklı konuşma, hasbihâl, sohbet"Her söyleşisinde lafı döndürüp dolaştırmasından bıkmışlardı." - M. Mungan
- avam.
- görüş alışverişinde bulunmak, söyleşmek,
- bazı memleketlerde mahalli idare
- konuşmak: konuşma
- söyleşi.