-
belediye sarayı : isim Belediyeye ait bütün işlerin yapıldığı ve büroların bir arada bulunduğu büyük yapı
-
belediye polisi : isim Belediye zabıtası"Simitçi, başında tablası koşturuyor, belediye polisleri de onu kovalıyormuş." - Ç. Altan
-
belediye başkanı : isim Belediye teşkilatını yöneten kimse, belediye reisi"İki gün sonra belediye başkanının yakını bir arkadaş gidip onunla konuştu." - Y. K. Beyatlı
-
belediye çavuşu : isim Zabıta işlerinde üst görevli"Belediye çavuşu yanında jandarma onbaşısı, çarşıyı ve arastaları dolaşmış, esnafa kepenk kapattırmıştır." - T. Buğra
-
belediye encümeni : isim Belediye kanununda belirtilmiş görevleri yerine getiren, özel kanunlarla belediye meclisi tarafından verilen görevleri, belediye meclisi toplu bulunmadığı zaman tetkik eden ve karara bağlayan organ
-
belediye meclisi : isim Belediye tüzel kişiliğine tanınan yetkileri kendinde toplayan organ
-
belediye nikâhı : isim Medeni kanuna göre kıyılan resmî nikâh"Belediye nikâhını daha sonra yapmak üzere imam nikâhını kıydılar." - E. Bener
-
belediye reisi : isim Belediye başkanı"Sadece kıymetli bir idare adamı vasıflarına malik bir belediye reisinin, bir şehri güzelleştirebileceğini umar mısınız?" - N. F. Kısakürek
-
belediye teşkilatı : isim Nüfusu iki binden fazla olan yerleşim yerlerinde hükûmet kararıyla kurulan, belediye başkanı, belediye meclisi, belediye encümeni ve belediye görevlilerinden oluşan kuruluş
-
belediye zabıtası : isim Kanunlarla belediyeye verilmiş emir ve yasakları belediye sınırları içerisinde takip etmekle görevli kolluk kuvveti, belediye polisi