- araba
isim Tekerlekli, motorlu veya motorsuz her türlü kara taşıtı"Sarhoşların araba sürmeleri sakıncalıdır." - E. Şafak
- at arabası
isim Çeşitli yükleri taşımak için kullanılan, dört tekerlekli, at koşulmuş taşıt"Fabrikalarda çalışan işçiler at arabalarıyla gelen eşyaları, oradan oraya koşturan insanları pencerelere birikip gülerek seyrettiler." - L. Tekin
- ok meydanı
isim, tarih Ok atma ustalığı edinilen veya ok atma yarışı yapılan alan
- iskele alabanda
ünlem, denizcilik Dümeni sol yana doğru sonuna kadar çevirme komutu
- iskele kelepçesi
isim İnşaatın dış yüzeyine kurulan iskeleyi birbirine bağlamaya yarayan bağlantı parçaları
- kökten çiçekli
isim, bitki bilimi Çiçekleri kök saptan veya kök yanından süren bitki çeşitleri
- otobüs
isim Yolcu taşıyan, motorlu büyük taşıt
- eğitmek
-i Birinin akla uygun, fiziksel ve moral gelişmesi üzerine etki yaparak çeşitli davranış yatkınlıkları, bilgi ve görgü aşılayarak önceden tespit edilmiş amaçlara göre onun belirli bir yönde gelişmesini sağlamak, terbiye etmek"Çocukları eğitmek."
- yetiştirmek
-i, -e Birini, bir şeyi gitmekte veya gitmek üzere olan bir kimse veya şeye ulaştırmak, ulaşmasını sağlamak
- hazırlamak
-i Bir şeyi kullanılacak, yararlanılacak duruma getirmek"Bir çeyrek saat içinde bavullarımızı bile hazırlayamazdık." - Y. K. Karaosmanoğlu
- çalıştırmak
-i, -e Çalışmasını sağlamak
- hoca
isim, din b. (***) Müslümanlıkta din görevlisi
- alıştırmak
-i Alışmasına yol açmak
- öğretmek
-i, -e Bir kimseye bir konuda bilgi ve beceri kazandırmak"Böyle görünmesini öğretmişler, sağlam bir terbiye almış." - R. H. Karay
- vagon
isim Yük ve yolcu taşımakta kullanılan, lokomotifin çektiği demir yolu aracı"Protokole filan sığmamasına rağmen dönüşte beni tekrar vagonuna çağırttı." - A. Kabaklı
- fayton
isim Tek körüklü, dört tekerlekli, genellikle çift atlı binek arabası, payton"Kır atların çektiği bir faytonla gelirdi." - P. Safa
- antrenör
isim, spor Çalıştırıcı
- koç
Damızlık erkek koyun
- çalıştırıcı
isim, spor Bir spor dalında, sporcuyu eğiten, yetiştiren ve çalıştıran kişi, antrenör, koç (II)
- posta arabası
- antrenörlük etmek
- yolcu otobüsü
- çift kapılı otomobil
- özel öğretmen
- at arabası, fayton, yolcu otobüsü, yolcu vagonu, özel öğretmen, antrenör, koç, çalıştırıcı, çalıştırmak, yetiştirmek
- yolcu vagonu
- özel ders vermek
- özel ders vermek.