- cahil
sıfat Öğrenim görmemiş, okumamış"Bu maskara sosyete bana cahil diye bakar." - H. E. Adıvar
- kaba
sıfat Özensiz, gelişigüzel yapılmış, zevksiz, sakil, ince karşıtı"Cebinden kaba fil dişi saplı bir de çakı çıkardı." - Ö. Seyfettin
- acemi
sıfat Bir işin yabancısı olan, eli işe alışmamış, bir işi beceremeyen"Belli ki her şey, hem de en acemi tarafından, işlerin nihayetinde uydurulmuş, zekâsız mizansenlerden ibaret." - N. F. Kısakürek
- kaba saba
sıfat Görgüsüz"Bir kaba saba, utangaç köy delikanlısının gözlerini yumarak öptüğü eller arasında benimki de vardı." - R. N. Güntekin
- sakar
isim Bazı hayvanların, özellikle atların alınlarında bulunan beyaz leke, küçük akıtma
- hantal
sıfat Kocaman, iri, kaba"Epey iri ve hantal bir vücudu vardı." - A. H. Tanpınar
- beceriksiz
sıfat Becerisi olmayan, usta olmayan, maharetsiz"O münasebetsiz ve beceriksiz adam, kısık bir sesle bütün gizli şeyleri anlattı." - A. Ş. Hisar
- patavatsız
sıfat Sözlerinin nereye varacağını düşünmeden saygısızca konuşan, davranışlarına dikkat etmeyen (kimse)"Münire'nin bazı patavatsız cümlelerini dudaklarını sıkarak bir dinleyişi vardı." - H. E. Adıvar
- kullanışsız
sıfat Kullanılması güç, kullanılmaya elverişli olmayan"Kullanışsız bir ev."
- biçimsiz
sıfat Kendine özgü bir biçimi olmayan, biçimi bozuk, şekilsiz
- lenduha
sıfat Çok iri ve kaba"O lenduha kapının mandalına erişip de ağır ve paslı demirini yerinden oynatmak kolayca becereceği iş değildi." - Y. K. Karaosmanoğlu
- beceriksiz, sakar, biçimsiz
- sakar. clumsily hantalca. clumsiness hantallık.