- kapalı
sıfat Kapanmış olan, açılmamış, açık karşıtı"Şimdi oğlunu kanlı göğsü, kapalı gözleri, mor dudaklarıyla görür gibi oluyordu." - N. Hikmet
- karanlık
isim Işık olmama durumu"Karanlıkta duyduğumuz çam kokularına artık yakınlaştığımız denizin rutubeti karışıyordu." - H. S. Tanrıöver
- dalgalı
sıfat Dalgası olan"O, bütün hayatı dalgalı bir ummanda ve kaptan köprüsünde geçen kocasından, sahilde sessiz bir balıkçı kulübesine mahsus bir yaşayış istemez." - N. F. Kısakürek
- belirsiz
sıfat Belirli olmayan, belgisiz, gayrimuayyen, vuzuhsuz"Şimdi galiba belirsiz bir yerde bir esere çalışıyor." - N. F. Kısakürek
- bulutlu
sıfat Bulutlarla kaplanmış, bulutlanmış"Hava bulutlu ve üzerinde durduğumuz tepe rüzgârlı idi." - A. Haşim
- dumanlı
sıfat Dumanı olan, duman çıkaran"Dumanlı barut."
- Bulanık
sıfat Bulanmış olan, duru olmayan"Koltuğuna oturdu, Haliç'in bulanık sularına daldı." - F. R. Atay
- muğlak
sıfat Anlaşılması güç, anlaşılmaz, karışık, çapraşık"Son günlerin karşı, muğlak vakalarını tahlil edemedi." - P. Safa
- bulutlarla ilgili
- şüphe altında
- açık. olmayan
- bulutlu, bulanık
- töhmet altlnda cloudily bulutlu olarak cloudiness bulutlu olma.