- parça
isim Bir bütünden ayrılan, ayrı sayılan veya artakalan şey"Yolun bu parçası bozuk."
- yığın
isim Bir şeyin yığılmasıyla oluşturulan küme, tepe"Ben de bu hudutsuz yığında bir kum tanesiyim." - N. F. Kısakürek
- blok
isim Kocaman ve ağır kitle
- öbek
isim Küme"Bahçeye iner, bir çiçek öbeğinin dibinde bir hasır iskemleye otururdu." - F. R. Atay
- topak
Yuvarlak biçimde olan nesne, toparlak
- külçe
isim, madencilik Eritilerek kalıba dökülmüş maden veya alaşım"Bilmeyenin elinde en modern aletler bir maden külçesi hâline gelir." - M. Kaplan
- tıknaz
sıfat Şişmanca, toplu, kısa ve kalın yapılı, tıkız"O yuvarlak ve dazlak kafalı, top sakallı, tıknaz bir adamdı." - Y. K. Karaosmanoğlu
- Golf, Club başının toptan önce yere (çime) vurulmasıyla meydana gelen hatalı bir vuruş şeklidir. Bu vuruşa aynı zamanda fat de denir.
- kaya parçası
- büyük parça
- iri parça
- topak topak
- bodur ve güçlü at veya başka hayvan. chunky bodur
- iri parça, büyük miktar
- külçe halinde. chunkiness bodurluk.