- büyük
sıfat Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), makro, küçük karşıtı"Büyük ağaçların altında, gazinoya doğru gidiyoruz." - Y. Z. Ortaç
- geniş
sıfat Eni çok olan, enli, vâsi"Geniş, bomboş bir taşlığın serin, rutubetli küf kokusu duyuldu." - P. Safa
- bol
sıfat İçine girecek şeyin boyutlarından daha büyük veya geniş olan, dar karşıtı"Bol zamanıma yetişti de ben onu böyle şımarık büyüttüm." - P. Safa
- bol
isim Özel bir cam içinde likör, şarap, meyve ve maden suyu karıştırılarak hazırlanan içki
- büyüklük
isim Büyük olma durumu"Bu büyüklük değil ancak mertçe bir davranıştır." - N. Araz
- ferah
isim Kalp, gönül, iç vb.nin sıkıntısız, tasasız olma durumu"Bugün başım ne kadar dinç, gönlüm ne kadar ferah." - O. C. Kaygılı
- büyüklük.
- geniş, ferah, büyük
- içi çok şey alan. capaciously geniş bir şekilde. capaciousness genişlik