-  parça isim Bir bütünden ayrılan, ayrı sayılan veya artakalan şey"Yolun bu parçası bozuk."  
-  pasta isim İçine katılmış türlü maddelerle özel bir tat verilmiş, fırında veya başka bir yolla pişirilerek hazırlanmış bir tür hamur tatlısı  
-  pasta isim Giysilerde dikişli kıvrım  
-  pasta isim Otomobillerin gerçek renklerini ortaya çıkarmak ve parlatmak için kullanılan özel karışım  
-  tuğla isim Balçığın kalıplara dökülüp güneşte kurutulduktan sonra özel ocaklarda pişirilmesiyle yapılan ve duvar örmekte kullanılan yapı malzemesi"Çocuklar taşları, kırılmamış briketleri, tuğlaları çarçabuk bir yana yığdılar." - L. Tekin  
-  kalıp isim Bir şeye biçim vermeye veya eski biçimini korumaya yarayan araç"İstenilen kalıplarda ve istenilen nüanslarda heykeller yapılabilir." - P. Safa  
-  kek isim Ana maddeleri yumurta, un ve şeker olan, içerisine kuru üzüm, kakao, fındık vb. konularak fırında pişirilen tatlı çörek  
-  çörek isim Az yağlı, bazen şekerli ve yumurtalı, gevrekçe bir hamur işi"Kahve ile çörek yiyerek çok iştahlı bir kahvaltı yapmıştır." - S. Birsel  
-  şekil almak belli bir biçime girmek, biçimlenmek, şekillenmek  
-  kaplamak -i Her yanını örtmek, istila etmek"Her tarafı sessizlik kaplamış, ovalar, biten bir günün hüznü içinde susmuştu." - H. S. Tanrıöver  
-  turta isim Üzeri yufka kaplı, meyveli veya kakaolu bir pasta türü  
-  katılaşmak nsz Katı duruma gelmek"Çekilmişti sanki kara toprağın kanı / Yol soğumuş, katılaşmış bir ceset gibi" - E. B. Koryürek  
-  külçe isim, madencilik Eritilerek kalıba dökülmüş maden veya alaşım"Bilmeyenin elinde en modern aletler bir maden külçesi hâline gelir." - M. Kaplan  
-  kalıplaşmak nsz Belli bir biçim almak, klişeleşmek  
- kalıp seklini almak
- pasta, kek, kalıp, topak, kaplamak, kaplanmak
- rahat içinde yaşama
- rahat içinde yaşama.