- yumruk
isim Parmakların kapanmasıyla elin aldığı biçim"Dişlerini kilitleyerek iki yumruğunu havada salladı." - P. Safa
- Tokat
isim İnsana el içi ile vuruş
- mücadele etmek
uğraşmak, savaşmak, çatışmak
- sille
isim Elin iç yüzüyle vurulan tokat"Adam keçinin gerisine hafif bir sille indirdi." - N. Cumalı
- karşı gelmek
başkaldırmak"Karşımdaki kitap rafında eserlerim sırayla duruyor." - H. E. Adıvar
- vurmak
-e Elini veya elinde tuttuğu bir şeyi bir yere hızla çarpmak"Masaya vurmak. Birinin başına vurmak."
- büfe
isim Evlerde içine yemek takımlarının konduğu dolap
- boğuşmak
nsz, -le Birbirinin boğazına sarılmak, dövüşmek
- açık büfe
isim Yiyecek ve içeceklerin serbestçe seçilip alındığı servis düzeni
- tokatlamak
-i Tokat atmak"Bir ziyafette cümbüş yapanları teker teker tokatlamış." - A. Kabaklı
- yumruk atmak
- el ve yumruk darbeleriyle karşı koymak
- mücadele ile ilerlemek
- mücadele ile ilerlemek.
- tokatlamak, yumruk atmak, vurmak, büfe
- şeklinde verilen hafif yemek.
- şok tesiri yapan ani bir olay