-
demir yumruk : sıfat Güçlü kuvvetli (kimse)
-
yumruk hakkı : isim Zorbalıkla elde edilen şey
-
yumruk oyunu : isim, spor Boks
-
yumruk topu : isim Boksörlerin düzgün ve çabuk yumruk vurabilmeleri için çalıştıkları, uzunluğu boksörün boyuna göre ayarlanabilen, bir askıya asılı lastik top
-
yumruk atmak (veya indirmek) : yumrukla vurmak"Dişlerini kilitleyerek iki yumruğunu havada salladı." - P. Safa
-
yumruk gibi : yumruk büyüklüğünde"Dişlerini kilitleyerek iki yumruğunu havada salladı." - P. Safa
-
yumruk göstermek : korkutmak, gözdağı vermek"Dişlerini kilitleyerek iki yumruğunu havada salladı." - P. Safa
-
yumruk kadar : çok iri, büyük"Dişlerini kilitleyerek iki yumruğunu havada salladı." - P. Safa
-
yumruk yumruğa gelmek : yumruklaşmak"Dişlerini kilitleyerek iki yumruğunu havada salladı." - P. Safa
-
yumruğuna güvenmek : isteklerini yaptırmak için yalnızca bedensel gücüne güvenmek"Dişlerini kilitleyerek iki yumruğunu havada salladı." - P. Safa