- yazı
isim Düşüncenin belli işaretlerle tespit edilmesi, yazma işi"Türklerde yazının kullanılması eskidir."
- yazı
isim Düz yer, ova, kır
- kısa
sıfat Boyu, uzunluğu az olan, uzun karşıtı"Kısa boylu Japon cinsi bile sporla üç parmak uzadı." - A. Haşim
- don
isim Giysi
- don
isim Hava sıcaklığının sıfırdan aşağı düşmesiyle suların buz tutması
- don
isim At kılının rengi
- yardım etmek
kendi gücünü, imkânlarını başka birinin iyiliği için kullanmak"Oğlunun yardım dileyen bakışlarını görmezden gelerek kahvaltı masasına oturdu." - E. Şafak
- özlü
sıfat Özü olan, öz bölümü çokça olan"Gönlüm dolu İstanbul'un en özlü sesiyle." - Y. K. Beyatlı
- bodur
sıfat Enine göre boyu kısa ve tıknaz"Bir av arıyormuş gibi tereddütlü adımlarla bodur böğürtlen dallarını hışırdatarak şoseye indi." - Ö. Seyfettin
- hulasa
Hukuk, özet
- külot
isim Kısa, beli lastikli iç çamaşırı, don
- mektup
isim Bir şey haber vermek, sormak, istemek veya duyguları bildirmek için birine çoğunlukla posta yoluyla gönderilen, zarfa konulmuş yazılı kâğıt, name"Mektubunda diyorsun ki gel gayri / Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım" - B. S. Erdoğan
- özet
isim Bir yazı veya sözün anlamını daha kısa ve özlü biçimde veren yazı veya söz, hülasa, fezleke, ekspoze"Gelinmesi gereken yere korkmadan, ödün vermeden hatasıyla sevabıyla gelmek. İşte bir serüvenin özeti." - T. Uyar
- özetlemek
-i Bir yazı, konu, söz veya filmin içeriğini daha az sözle anlatmak, özünü vermek, kısaltmak, hülasa etmek
- bücür
sıfat Ufak tefek ve kısa boylu (kimse)"Bu bücürü yeni tıkıldığı karakolun birinden ben çıkarttım." - N. Hikmet
- lâyiha
Tarih, Devlet görevlilerinin ülke meseleleri ile ilgili hazırlayıp, çözümlerini ifade ettikleri belgeler.
- muhtasar
sıfat Kısaltılmış olan
- tanıtmak
-i, -e Bir kimsenin veya bir şeyin tanınmasını sağlamak
- ing
- dava özeti
- hulâsa çıkarmak
- kısa kısaca
- kısa, özet, dava özeti, talimat bilgi, ç.külot, don, gerekli bilgiyi vermek, son talimatı vermek
- yazılı belge