- an
isim Zamanın bölünemeyecek kadar kısa olan parçası, lahza, dakika"Zira göçebelerin hayatı her an yardımlaşmalarını gerektirir." - C. Meriç
- an
isim İki tarla arasındaki sınır
- an
isim Zihin"An bulanıklığı. An yorgunluğu."
- nefes
isim Soluk
- ümit
isim Umut"Büyük bir ümit, sevinç ve heyecan içinde şu mektubu yazdım." - A. Gündüz
- soluk
isim Akciğerlere çekilen, akciğerlerden atılan hava, nefes"Kalp gitgide hafiflemekteydi ve soluklarda hafif bir hışıltı başlamıştı." - R. N. Güntekin
- soluk
sıfat Rengi atmış olan, solmuş, uçuk"General, soluk dudaklarını parmaklarının arasına alarak acı acı gülüyor." - E. M. Karakurt
- nefes almak
havayı ciğerlerine çekmek, soluk almak
- solunum
isim, biyoloji Bütün canlılarda, oksijen alıp karbondioksit verme biçiminde görülen hareket, teneffüs
- teneffüs
isim, biyoloji Solunum
- söyleme
isim Söylemek işi"Birinin çıkıp onu uyarmasına, nasıl göründüğünü söylemesine ihtiyacı vardı." - E. Şafak
- hasret
isim Özlem"Hasretimden deli olacak hâle geldim." - N. Hikmet
- nefes alma
- ağza alma
- bir nefeslik zaman
- hafifçe esiş
- dinlenme zamanı
- dinlenme zamanı.
- soluk alma, teneffüs etme, teneffüs