- an
isim Zamanın bölünemeyecek kadar kısa olan parçası, lahza, dakika"Zira göçebelerin hayatı her an yardımlaşmalarını gerektirir." - C. Meriç
- an
isim İki tarla arasındaki sınır
- an
isim Zihin"An bulanıklığı. An yorgunluğu."
- nefes
isim Soluk
- dem
isim Hazırlanan çayın renk ve koku bakımından istenilen durumu
- dem
isim Kan
- soluk
isim Akciğerlere çekilen, akciğerlerden atılan hava, nefes"Kalp gitgide hafiflemekteydi ve soluklarda hafif bir hışıltı başlamıştı." - R. N. Güntekin
- soluk
sıfat Rengi atmış olan, solmuş, uçuk"General, soluk dudaklarını parmaklarının arasına alarak acı acı gülüyor." - E. M. Karakurt
- nefes almak
havayı ciğerlerine çekmek, soluk almak
- solunum
isim, biyoloji Bütün canlılarda, oksijen alıp karbondioksit verme biçiminde görülen hareket, teneffüs
- soluk almak
havayı ciğerlere çekmek, nefes almak"Kalp gitgide hafiflemekteydi ve soluklarda hafif bir hışıltı başlamıştı." - R. N. Güntekin
- hafif rüzgâr
isim, meteoroloji Rüzgâr çizelgesinde hızı 7-10 deniz mili olan ve kuvveti 3 ile gösterilen rüzgâr
- fısıltı
isim Fısıldarken çıkan, güçlükle duyulan sesin adı"Yazdığı aşk şiirlerini gece yarısına kadar fısıltıyla defalarca okudu." - İ. O. Anar
- esinti
isim Belli belirsiz hissedilen hafif yel, nefha"Güneş gene alevlendi, kavak yapraklarına türkü söyleten serin esinti dindi." - T. Buğra
- nefes alma
- bir nefeslik zaman
- ağızdan çıkan buhar
- ceyran
- nefes "n"
- soluk, nefes, soluklanma, hafif rüzgâr, esinti, küçük bir hareket/işaret/iz