- nisan
isim Yılın dördüncü ayı, april
- damga
isim Bir şeyin üzerine bir nişan, bir işaret basmaya yarayan araç
- dağ
isim Yer kabuğunun çıkıntılı, yüksek, eğimli yamaçlarıyla çevresine hâkim ve oldukça geniş bir alana yayılan bölümü
- dağ
isim Kızgın bir demirle vurulan damga, nişan
- ayıp
isim Toplumun ahlak kurallarına aykırı olan, utanılacak durum veya davranış"Bu ayıbı işleyenlerle birlik olmayı bir türlü kibrime yediremiyorum." - Y. K. Karaosmanoğlu
- kılıç
isim Uzun, düz veya eğri, ucu sivri, bir veya her iki yüzü keskin, kın içinde bele takılan, çelikten silah"Zırhları biraz paslanmış ve yaldızları bir hayli solmuş eğri kılıçlar asılıydı." - A. Ş. Hisar
- işaret
isim Anlam yükletilen şey, anlamlı iz, im"Noktalama işaretleri."
- cins
isim Tür, çeşit"Lalelerin cinsleri günden güne çoğalıyor, soğanları akıl almayacak fiyatlarla satılıyordu." - A. H. Çelebi
- marka
isim Resim veya harfle yapılan işaret
- tarz
isim Özel oluş veya davranış biçimi, üslup, stil, janr"Annesi o tarz yaşayıştan hoşlanır mı?" - A. M. Dranas
- lekelemek
-i Bir şeyi kirletmek, bir şey üzerinde leke oluşturmak"Kumaşı lekelemek."
- işaretlemek
-i Bir şeye işaret koymak, bir şeyi işaretle belirtmek"Gazetesini muhtelif renkli kalemlerle işaretlermiş ve itinayla saklarmış." - A. Ş. Hisar
- alâmet
Kur’an-ı Kerim, 1. Belirti, işaret, iz, nişan.
2.Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne.
- damgalamak
-i Bir şeyin üzerine damga ile işaret yapmak, damga vurmak"Hayvanı damgalamak. Pulu damgalamak."
- sembol
isim Simge"Bir amaç uğruna göze alınacak sıkıntı ve zorlukların sabit sembolleri işimize yaramayabilir." - İ. Özel
- dağlamak
-i Kızgın bir demirle hayvan derisine damga vurmak
- dağlama
isim Dağlamak işi
- alameti farika
- dağlamada kullanılan demir
- namus lekesi
- dağlamak, damgalamak,
- damgalamak. brander dağlayan kimse.
- yanan veya yarı yanmış odun parçası