- iş
isim Bir sonuç elde etmek, herhangi bir şey ortaya koymak için güç harcayarak yapılan etkinlik, çalışma"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
- baston
isim Yürürken dayanmaya yarayan, ağaç veya metalden yapılan araç"İsmet yengemin topal babası bastonunu yere vurdu." - T. Dursun K
- seren
isim, denizcilik Yelkenli gemilerde üzerine dört köşe yelken açmak ve işaret kaldırmak için direğe yatay olarak bağlanan gönder
- Patlama
genellikle ısının yükselmesi ve gazların salınması ile oluşan hızlı ve yüksek bir sesle bir şekilde hacim artışı ve enerjinin açığa çıkmasıdır.
- gümbürtü
isim Birdenbire yankılı ve derinden gelen patlama, yıkılma, çarpma sesinin adı"Sessizlik öyle yoğun ki handiyse yüreklerinin gümbürtüsünü işitiyorlar." - A. İlhan
- gümbürdemek
nsz "Gümbür" diye ses çıkarmak"Gümbürdeyen seslerinden en yiğit olanınızın yüreğine korku düşerdi." - K. Bilbaşar
- gürleme
isim Gürlemek işi
- gürlemek
nsz Kalın ve gür ses çıkarmak"Pala bıyıklı adamın sesi kapının önünde gürledi." - O. C. Kaygılı
- hamle
isim İleri atılma, atılım, saldırış, savlet"Teşebbüs, hamle, gayret, aksiyon ne demektir, bu gözü dönmüş insanlardan öğrenmek lazım." - N. F. Kısakürek
- azarlamak
-i Kırıcı ve sert söz söylemek, paylamak, tekdir etmek
- ilerlemek
nsz Bulunduğu yerden daha ileriye gitmek, yol almak"Vapur durmadan düdük çalarak ilerliyordu." - H. E. Adıvar
- gelişmek
nsz, biyoloji Büyüyüp boy atmak, yetişmek, neşvünema bulmak"Çalı süpürgeleri bir türlü ağaç hâline gelemeden ama ağacı taklit edercesine gelişir." - S. F. Abasıyanık
- canlılık
isim Canlı olma durumu
- uğultu
isim Gürültülü, boğuk ve anlaşılmaz ses, uğuldama sesi"Arabalar kapı önündeki kaldırıma yanaşık park etmişler." - İ. Aral
- uğuldamak
nsz Sürekli gürültülü, boğuk ve anlaşılmaz ses çıkmak"Varlığımı kaplayan, haşmetle uğuldayan / O büyük yeisim için kâinatı dar gördüm" - E. B. Koryürek
- artış
isim Artma işi, artım"Bu artış nicelik bakımından olduğu kadar nitelikte de görüldü." - M. And
- vızıldamak
nsz "Vız" diye ses çıkarmak"Apansızın havada bir şey vızıldadı." - Halikarnas Balıkçısı
- bumba
Denizcilik, Yan yelkenlerin alt yakaların germek için kullanılan bir cins seren. Yelkenin alt kısmının bağlandığı direk parçası.
- Denizcilik, Yük gemilerinde yük aktarmak için ucuna palanga takılan seren.
- ileri gitmek
- hamle yapmak
- acele hareket etmek
- derinden gelen ses
- uzaktan gelen gürültü
- seren, gümbürtü, akarsuların iki yakasına gerilen ve geçişi önleyen kalın zincir, hızlı büyüme, artış, yükseliş, gümbürdemek,
- akıntının kütükleri götürmemesi ve gemilerin seyrine engel olunması için set şeklinde konulmuş ve araları zincirli tomruk dizisi
- bu sınırın içinde kalan bölge.
- hızla büyümek
- top gibi derin ve kuvvetli bir ses çıkarmak