- kök
isim, bitki bilimi Bitkileri toprağa bağlayan ve onların, topraktaki besi maddelerini emmesine yarayan klorofilsiz bölüm
- kök
isim, müzik Sazı kurmaya yarayan burgu
- deniz
isim Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu su kütlesi
- mavi
isim Yeşil ile menekşe rengi arasında bir renk, bulutsuz gökyüzünün rengi
- gök
isim İçinde gök cisimlerinin hareket ettiği sonsuz boşluk, uzay, sema, asuman, feza
- sınav
isim Öğrencilerin veya bir işe girmek isteyenlerin bilgi derecesini anlamak için yapılan yoklama, imtihan, test"Annem, derslerine çalışıp eylülde sınavları başarması gerektiğini hatırlatıyordu." - A. Kutlu
- canı sıkkın
sıfat Keyfi kaçmış (kimse)
- çivit mavisi
isim Çivit rengindeki mavi"Sarımtırak kirpiklerinin arasından bana bakan gözleri çivit mavisiydi." - Z. O. Saba
- üzgün
sıfat Üzülmüş, üzüntü duymuş, mahzun, melul, mükedder"O zamana kadar üzgündü, sesi kısılmış gibiydi." - T. Buğra
- demokrat
sıfat Demokrasi yanlısı
- lacivert
isim Koyu mavi renk
- gökçe
isim Gök rengi, mavi
- ağartmak
-i Ak duruma getirmek, beyazlatmak"O zaman da denizde sakal ağartmış olanların çoğu bu işte bir bit yeniği var diye işkillenmişler." - Halikarnas Balıkçısı
- umutsuz
sıfat Umudu olmayan, hiç umudu kalmayan, ümitsiz, nevmit"Pamuk tarlaları kavrulmuş, çocuklar hasta, kadınlar güçsüz, erler umutsuzdu." - N. Araz
- sıkıntılı
sıfat Sıkıntısı olan
- açık saçık
sıfat Yüz kızartıcı, edepsiz, müstehcen, cinsel çağrışım yüklü (söz, anlatım)"Fani bir iz bırakmış burda yatmışsa kimler / Aygın baygın mâniler, açık saçık resimler" - F. N. Çamlıbel
- müstehcen
sıfat Açık saçık, edebe aykırı, yakışıksız"Müstehcen yayın."
- tutucu
sıfat Mevcut toplumsal düzeni, düşünceleri ve kurumları değiştirmeden olduğu gibi korumak isteyen (kimse), muhafazakâr, konservatör
- hüzünlü
sıfat Gönle üzgünlük veren, iç kapanıklığına yol açan, hazin"Bir şey söylemeyerek hüzünlü bir hâlde gazetesinin başka sütunlarına geçer." - A. Ş. Hisar
- kederli
sıfat Acılı, üzüntülü, mükedder"Sarayın sükûnu bir kederli muammayı saklar gibi ağırdı." - İ. A. Gövsa
- sema
isim Gök"Burası ufukları geniş, seması bulutsuz, güneşi berrak bir yeşil saha idi." - H. C. Yalçın
- mavileşmek
nsz Mavi duruma gelmek
- mavileştirmek
-i Mavi duruma getirmek
- mavili
sıfat Üzerinde mavi renk olan
- çivit
isim Eskiden çivit otundan, bugün yapay yollarla elde edilen, mavi renkli, sarılığını gidermek için çamaşırın son suyuna karıştırılan toz boya"Gömleğime yine çivit koymuş annem." - Y. Z. Ortaç
- mavilik
isim Mavi renkte olma durumu"Kanatları kurşunla parçalanmış bir kartal / Benim gibi seyreder, yerden, mavilikleri" - Y. N. Nayır
- çivitlemek
-i Çamaşırı çivitli suya sokup sarılığını gidermek
- açık mavi
isim Mavinin bir veya birkaç ton açığı
- hüzün
isim Gönül üzgünlüğü, gam, keder, sıkıntı"Morgun parlak mermer duvarlarında dağılan gölgemin hüzün verici bir görüntüsü var." - A. Ümit
- gökçeleşmek
- maviler
- mavi renk
- ağartıcı
- efkarlı
- gökçeleştirmek
- kırmızı noktalı
- gök mavisi rengi
- katı kurallara dayanan
- mavi üniformalı kimse
- mavi, üzgün, hüzünlü, kederli, umutsuz
- maviye boyamak
- morarmış