-
gökyüzü : isim Atmosferin gözle görünen bölümü"Gökyüzünün başka rengi de varmış / Geç fark ettim taşın sert olduğunu" - C. S. Tarancı
-
gök bilimi : isim Gök cisimlerinin konumlarını, hareketlerini, birbirine olan uzaklıklarının ölçülmesini, bunların fizik ve kimya bakımından yapılarını inceleyen bilim, felekiyat, heyet, astronomi
-
gök taşı : isim, gök bilimi Gezegenlerin arasında hareket eden, tümüyle gaz durumuna geçmeden yeryüzüne ulaşan katı cisim, hava taşı, şimşek taşı, uzay taşı, meteor, meteor taşı, meteorit
-
gökkuşağı : isim, meteoroloji Düşmekte olan yağmur damlacıklarında güneş ışınlarının kırılıp yansımasıyla gökyüzünde oluşan yedi renkli, kemer biçimindeki görüntü, alkım, ebekuşağı, ebemkuşağı, eleğimsağma, hacılarkuşağı, meryemanakuşağı, alaimisema"Gözlükleri pencer
-
gökevi : isim, gök bilimi Gök olaylarını yıldızların, güneş, ay ve gezegenlerin konumlarını, hareketlerini küresel bir kubbenin iç yüzeyinde, çeşitli araçlarla gösteren yapı, yıldızlık, planetaryum
-
gök küresi : isim, gök bilimi İç yüzü gökyüzü olarak kabul edilen, yarı çapı sonsuza uzanmış yer merkezli küre
-
gök kır : isim Gri, kurşuni renkli at donu
-
gökdelen : isim Yirmi, otuz veya daha çok katlı yapı, göktırmalayan, gök tırmalayıcı"Dev gökdelenlerin arasından süzülen güneş ışığı caddeyi aydınlatıyordu." - N. Eray
-
gökdoğan : isim, hayvan bilimi Kuzey yarım kürede yaşayan bir tür göçmen kuş (Accipitridae)
-
gökgüvercin : isim, hayvan bilimi Genellikle Avrupa ve Yakın Doğu'da bahçelik yerlerde yaşayan bir tür kuş (Columba oenas)
-
gökkuzgun : isim, hayvan bilimi Gökkuzgunumsular takımının gökkuzgungiller familyasından, başı, kanatları mavi, boyun ve karnı yeşil göçücü kuş (Coracias garrulus)
-
göktırmalayan : isim Gökdelen
-
gök ada : isim, gök bilimi Milyarlarca yıldızdan, yıldız kümelerinden, bulutsu ve gaz bulutlarından oluşmuş, Samanyolu gibi bağımsız uzay adası, galaksi
-
gök atlası : isim Yıldızların gök küresi üzerindeki yerlerini gösteren harita
-
gök boylamı : isim, gök bilimi Sağ açıklık
-
gök cismi : isim, gök bilimi Gökyüzünde bulunan güneş, ay, gezegenler, kuyruklu yıldızlar, bulutsular vb. cisimlere verilen ortak ad
-
gök ekseni : isim, gök bilimi İki ucu sonsuza uzatılmış olarak düşünülen Dünya'nın dönme ekseni
-
gök eşleği : isim, gök bilimi Gök eksenine yer merkezinde dik olan düzlemin gök küresiyle ara kesiti
-
gök gürlemesi : isim Şimşek çakmasından veya yıldırım düşmesinden önce veya sonra havada duyulan gürültü, gök gürültüsü
-
gök gürültüsü : isim Gök gürlemesi
-
gök kandil : sıfat Kör kandil"Gök kandil olmuşum, asuman bilmem / Bu mavi gözlerin meyhanesinde" - Neyzen Tevfik
-
gök kubbe : isim Gök"Kendi gök kubbemiz altında bu bayram saati." - Y. K. Beyatlı
-
gök kumu : isim, gök bilimi Gök taşlarında görülen küresel tanecikler
-
gök kutbu : isim, gök bilimi Gök ekseninin gök küresini deldiği iki noktadan her biri
-
gök tırmalayıcı : isim Gökdelen"Amerikalı bir iş adamının bürosu bir gök tırmalayıcının yirminci katındadır." - H. Taner
-
gök yakut : isim, mineraloji Mavi renkli, değerli bir korindon türü, safir
-
küresel gök bilimi : isim, gök bilimi Gök küresi üzerinde var sayılan gök cisimlerinin konum ve hareketlerini inceleyen bilim dalı
-
gök delinmek : birdenbire çok ve hızlı yağmur yağmak
-
göklere çıkmak : pek çok yükselmek
-
göklere uçmak : çok sevinmek
-
gökte ararken yerde bulmak : çok güçlükle ele geçirebileceğini sandığı şeyi veya kimseyi birdenbire bulmak
-
gökten ne yağdı da yer kabul etmedi : "büyüklerden gelen şeyleri küçükler geri çeviremezler" anlamında kullanılan bir söz
-
gökten zembille mi indi : "Tanrı'nın özel olarak gönderdiği, saygınlık görmesini istediği bir kişi mi?" anlamında kullanılan bir söz
-
göğe direk, denize kapak olmaz : "hem gereksiz hem de gerçekleştirilmesi hayale bile sığmayan şeylerle uğraşılmamalıdır" anlamında kullanılan bir söz
-
göğe merdiven dayamış : çok uzun boylu