- kan
isim Atardamar ve toplardamarların içinde dolaşarak hücrelerde özümleme, yadımlama görevlerini sağlayan plazma ve yuvarlardan oluşmuş kırmızı renkli sıvı"Cebinden çıkardığı mendille ellerine bulaşan kanları silerek haykırdı." - Ö. Seyfettin
- aile
isim, toplum bilimi Evlilik ve kan bağına dayanan, karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu toplum içindeki en küçük birlik"Birbirlerine nasıl tutkun, yangın bir aile olduklarını sayıp döktü." - L. Tekin
- dem
isim Hazırlanan çayın renk ve koku bakımından istenilen durumu
- dem
isim Kan
- kan bağı
isim Aynı soydan gelme durumu"Benim için hiçbir önemi yoktu, aramızda kan bağı bile bulunmuyordu." - A. Ümit
- soy
isim Bir atadan gelen kimselerin topluluğu, sülale"Bizler hadi neyse, böyle biraz gülünç bir adamın hafif adına katlanalım ama yarın bizim soyumuzdan kimlerin yetişeceğini kim bilir." - M. Ş. Esendal
- akrabalık
isim Akraba olma durumu
- mizaç
isim Huy, yaradılış, tabiat, karakter"Bilmem buna aceleci mizacım müsaade edecek mi?" - N. F. Kısakürek
- huy
isim İnsanın yaradılış ve ruh özelliklerinin bütünü, mizaç, tabiat"Can çıktıktan sonra da huy, adamı kolay kolay terk etmiyor." - R. N. Güntekin
- kanatmak
-i Kanamasına yol açmak veya kanamasını sağlamak"Kendilerine acındırmak için yalandan kavgaya tutuşup birbirlerinin saçlarını başlarını yoldular. Yüzlerini kanattılar." - L. Tekin
- asalet
isim Soyluluk"Fakat çilekeş kadının asaletini biliyorum." - N. F. Kısakürek
- bile bile
zarf Bilerek, isteyerek, önceden tasarlayarak, düşünülerek, kasten"Paranın geldiği yeri, inanmayacağını bile bile sana söylüyorum." - İ. O. Anar
- İnsan ve hayvan vücudunda dolaşan kırmızı sıvı
- Plazma ve hücrelerden oluşan, kan damarlarında dolaşan bir vücut sıvısı.
- bitkilerin suyu
- kan dökme
- kan rabıtası
- kan, akrabalık, kan bağı, soy, mizaç, huy
- nesep soy
- özsu