- rüzgâr
isim Havanın yer değiştirmesiyle oluşan esinti, yel, bad"Bu rüzgâr, bu mucizeli gemi ile insanı nerelere götürmez." - A. H. Tanpınar
- yok etmek
ortadan kaldırmak, ifna etmek, izale etmek
- Patlama
genellikle ısının yükselmesi ve gazların salınması ile oluşan hızlı ve yüksek bir sesle bir şekilde hacim artışı ve enerjinin açığa çıkmasıdır.
- yıkmak
-i Kurulu bir şeyi parçalayarak dağıtmak, bozmak, tahrip etmek"Yangın yarım saatin içinde her yeri sardı, uğruna gelen ne varsa yaktı, yıktı." - M. Ş. Esendal
- patlatmak
-i Patlama işine yol açmak
- yakmak
nsz Kına, yakı vb.ni koymak, sürmek
- tahrip etmek
yıkmak, kırıp dökmek, bozmak"Ormanları beyhude yere kesilmekten, tahripten kurtaracağım." - S. F. Abasıyanık
- patlamak
nsz Nesneler, iç basıncın etkisiyle ve çoğunlukla büyük ses çıkararak dağılmak, infilak etmek"Dinamit patladı."
- yanma
isim Yanmak işi"Vücudumda yanma ile beraber garip bir titreme de vardı." - R. N. Güntekin
- lanetlemek
-i Kargımak, beddua etmek, lanet etmek"O zaman tiyatronun bütün oyuncuları beni lanetleyecekler." - A. Ağaoğlu
- kavurmak
-i Bir şeyi bir kabın içinde kendisinden başka bir malzeme koymadan pişirmek"Madenden bir kap içine bunları koyup kavuracağız." - S. Birsel
- infilak
isim Güçlü bir biçimde patlama"Bazen en ehemmiyetsiz bir kıvılcım en müthiş bir infilaka sebep olur." - R. N. Güntekin
- infilak etmek
patlamak"Bazen en ehemmiyetsiz bir kıvılcım en müthiş bir infilaka sebep olur." - R. N. Güntekin
- ani esen rüzgâr
- düdük sesi
- şiddetli rüzgâr
- borusesi patlama
- gürültülü eğlenti
- havaya uçurmak
- lanet olsun
- mahvetmek. blast furnace maden eritme ocağı. at full blast tam süratle.
- yaprakların soğuk veya rüzgârdan kavrulması